Sunday, October 29, 2006

UZAK KADERLER IÇIN

Birgün, bir yagmurla garip garip
-Çolugu çocugu terk edecegim.-
Bir sevgiyle doymayacak kalbim,anladim
Alip basimi gidecegim.

Asir yirminci asirdir,amenna
Bir yanimda sevgilerim, bir yanimda sancim
Neon lambalari büsbütün karartir gecemizi
Uzaklar daha uzaklasir
Bir define çikarir gibi kayalardan, Ademden beri
Simsicak sevgilere muhtacim.

Bir gün alip basimi gidecegim
-Yildizlar isisin, yollar üsüsün, yollar...-
Belimi bir ilik sal sarsin, mavi
Hüzünlü bir serencamin ardindan, sarkisiz
Rüyalarim unutulmus bir handa pes desin
Görmüs geçirmis bir çift duygulu dudak karsisinda.

Kendi kendine çekilmez oluyor ömrüm
Her insanin ayri ayri yasayabilsem kaderinde
Diyari gurbette kanli bir ask
Bahtsiz bir çocukluk uzak köylerin birinde
En uzak beyazlar,
En yakin ikindilerde, duygulu
Ve bir sahil meyhanesinde bir aksam
Içip içip aglasam...

Nasil kisa kesmeli bilmiyorum?
Herkesin derdinden pay isterken.
Uzak kaderlerin sulari çaglar simdi
Yildizlar dökülür sonsuza içimizden.

Birgün, bir parkta otururken, biliyorum
Bir el yagmurla dokunacak omuzuma
Bir çift göz,bir davet, bir kalp
Çolugu çocugu terk edecegim.
Yapraklar dökülecek, çiçekler solacak

Bir sonbahar,bir sabah ve bir yagmur olacak
Toprak ve insan kokulariyla,
Ugultulu bir sarhosluk içinde, yillar için
Basimi alip gidecegim.

Edip Cansever
(Türkiyem)

BAHARI BEKLEYEN'E

ben kisin guzelligini soylerim ne gelirse dilime
cunku kis bir hazirliktir soluguma kipkirmizi gulume

nice kirmizi ayaklar gelip gecti o gun katar katar
kis gunleri sozgelisi ben bir cop bile almadim elime

alti kiz bir ayisigi def calip sarkilar soylediler
beri yanda ormanlar yanardi, cigerpareler lime lime

artik su uyur ask uyanir mendilim kana boyanir
bilirim bu baharda da herkes hasetlenir halime

ve ellerim batik bir suda akar gozlerim her seye bakar
bahar bir gelsin yeter artik eksikse de birak elleme

su uyur dusman uyumaz sularin dibi gullerde
<>

alti kiz bir oglan def calip sarkilar soylediler
baktim birinin kara bir gecesi dusuvermis mendilime

simdi elimde baston silah, basimda sapka oyle
agzimda kursun hizinda sectigim her kelime

su. hic kimse durmazsa her sey yurur, bu ask demektir
her sey kullanilmazsa dirim bir ihanettir olume

sakiniz elimiz filan temiz bahari filan bekleriz
fincani tastan oyarlar icine bade mi koyarlar

biz silah kusaniriz bize bir sey soyleme

Turgut Uyar / Divan'dan.

SEN GOZLERIMIN ICINDE

Ben daha buyuk
Ben daha yuce
Sen gokyuzu
Ben insan
Ben sevgi
Ben dusunce

Ben daha buyuk
Ben dana yuce
Olurum ozgurluk icin
Acilar bende
Umutlar bende

Ben daha buyuk
Ben daha yuce
Sen gokyuzu
Sen sonsuzluk
Sen bende
SEN GOZLERIMIN ICINDE

ORHON MURAT ARIBURNU

NERDESIN ??

Geceleyin bir ses boler uykumu.
Icim urpermeyle dolar:--- NERDESIN??
Ariyorum yillar var ki ben onu,
Asikiyim beni cagiran bu sesin.
Gun olur suruyup beni derbeder,
Bu ses ruzgarlara karisir gider.
Gun olur pesimden yurur beraber,
Ansizin haykirir bana:--- NERDESIN??
Butun sevgileri atip icimden,
Varligimi yalniz ona verdim ben,
Elverir ki bir gun bana derinden
Ta derinden bir gun bana "GEL" desin.

AHMET KUTSI TECER

HIRÇIN BİR YÜREK

Desinler, çılgın yürek çarptı tam yirmi beş yıl
yaşama girmeye çalıştı hep
karınca yuvalarına, kelebeklerin karıncıklarına
Desinler, uslu ve durgun gözükerek. Ondandır
Desinler, ayaklarını bir yay gibi gererek yürümesini
yerdeki karıncayı bile ezmek istemediğinden
Desinler, ezdi kendi çılgın yüreğini tam yirmibeş yıl
Desinler, tam yirmibeş yıl, insanları hoşgörerek.
Son ikibuçuk yıl zaten burda değildi,
Desinler, bulutların üstünde görürdük onu çoğu kez
dünyanın en sade ve akıllı kızıyla gezerken
anılarını günde üç kez tazeleyerek
Desinler, çayı bile acıydı, şekersiz içerdi
Desinler, “Allah kahretsin”di en sevdiği, kullandığı sövgü
allah’ın olmadığını da biliyordu çünkü,
Desinler, içleri biraz olsun titreyerek.
Başının eğriliğine ve diline aldırmadı
Desinler, yaşamın en büyük olduğunu görerek.
Biri de vardı adı dişi geyik anlamına
Desinler, ama o geç kavramıştı neden o şiiri sevdiğini
tabii neden sonra. Ve hep böyle anlayışsızlıklarla
sevdiklerini uzaklaştırdı kendisinden
Desinler, her keresinde, kendisinden çok sevdiğinden.
Garip bir çocuktu zaten, tam yirmibeş yıl
Desinler, yüreğini çiğneyerek geçirdiği, anlardık
gözlerinden:
- Kötülük etmek istemeyen ilk insandı -
Desinler, onun için sevdiklerinin sayısıyla övünmedi,
nitelikleriyle, kavgacı oluşlarıyla övündü
Desinler, başkalarının dediklerine aldırmayarak
yaşadı tam yirmibeş yıl ve anladı son günlerinde
bir şiiri, bir olguyu başkaları için yazdığını
Desinler, son isteğiydi burnunu burnuna dayamak
siyah saçlı, siyah gözlü esmer bir kızın
Desinler, yaşadıkça aynı çatı altında beraker olmak
ölürken dağlardan tek bir kaya gibi yuvarlanmak.
Yüzme bilmezdi ama sanki hep bir yarıştaydı
Desinler, şiirleri suyun yüzüne son çıkıslarıydı.

NOT: Desinler diye, hiç insan kıyar mı kendine.

Modern Türk Şiiri, Yönelimler, Tanıklıklar, Örnekler
Ahmet Necdet, Broy Yayınları, 1993

HAYAT BAHÇESİ

Bahçe tarumar. Ama gözler önüne serilen
Görüntünün sesi mi olmalı sözler? Serçe
Cıvıltıları, çan sesleri, at pislikleri,
Rüzgârın kuru yapraklarda bıraktığı
Hışırtı yapışıyor sanki yirmi yıldır
Kullanılmayan bahçeye, babanın ölümüyle.
Toplumsal arkeoloji mi ırgalayan beni
Tahrik eden, edilen bir leş kargası gibi?
Meraklıyım. Budanmamış güller çılgın
Palmiyelerin kuru dallarının altında,
Kendiliğinden ölen çiçekleri toplanmamış
Zakkumun. Gübre ve çürüyüş. Tohumdaki ev
Kale gibi gözlüyor şimdiki ve geçmişteki
Yaşantıyı: Kız ve erkek çocuklar burada
Denge buldular nilufer yapraklarında, çember
Çevirmişti büyükler havuzda, sonra fırladı
Resimden haylaz damat ve gelinler. Ama
Onlar bir kez kapıdan girdiler mi
İçeri, gözleri parlardı babanın, ayrıldılar mı
Bir kaptan bakışını giyer, şapkasını geçirir
Sözüne, kimse evde durmak istemezdi
Tanışmamak için gözü dönmüş yalnızlıkla.
Oysa ölümün görevi ne, gelir padişah
Tekillik. Tek, sonra birden aynı
Merdiven basamakları, aynı işçilik, aynı
Anlamı bulunca evin biçeminde, dünya
Ne kadar acı dolu, herkesin kendi
Kefesine uygun dağılan. Acı aynı,
Zevk de, ama kefen ne kadar geniş
İse, ağırlığın ne kadar fazla ise
O kadar götürüyorsun işte öteye.


ALİ CENGİZKAN

AYAKÜSTÜ YAŞANMIŞ ÖLÜMSÜZ AŞK HİKAYELERİ (II)

HER DURAKTA ÖLÜMSÜZ BİR AŞK EDİNECEĞİM
BİR BAKIŞTAN BİR DURUŞTAN
ÇAĞRIŞIMIN SONSUZ HIZINDAN
UNUTULMAZ BİR SEVGİLİ DAHA BIRAKACAĞIM ARDIMDA
BELKİ DE YAŞANABİLECEK EN UZUN SERÜVENİ TERK EDECEĞİM
DAHA OTOBÜSÜN İLK BASAMAĞINDA
KİM BİLEBİLİR Kİ?
SONRAYI, SONRASINI KİM BİLEBİLİR?
GİZLİ GİZLİ VEDA EDECEĞİM ONA, GÖRMEYECEK
VE BU DUYGUYLA BURKULMUŞ YÜREĞİM
OTOBÜS CAMINA BAĞRINDA KANLI BİR OK İLE
BİR AŞK LEVHASI ÇİZECEK, AH MİN-EL
BU DA ÖTEKİLER GİBİ KENDİSİNİ ÖLESİYE SEVDİĞİMİ BİLMEDEN
YAŞAYIP GİDECEK